简体中文
繁體中文
English
Pусский
日本語
ภาษาไทย
Tiếng Việt
Bahasa Indonesia
Español
हिन्दी
Filippiiniläinen
Français
Deutsch
Português
Türkçe
한국어
العربية
Özet:Japonların yabancı hisse senedi alımları Nisan ayında küresel piyasalardaki dalgalanma nedeniyle son 20 yılın en yüksek seviyesine ulaştı.
Japon yatırımcılar, ABD gümrük tarifelerinin tetiklediği küresel piyasa dalgalanmasının ortasında portföylerini yeniden dengelerken tahvillerden uzaklaşarak ve iskontolu uluslararası hisselerden faydalanarak Nisan ayında denizaşırı hisse senedi alımlarını keskin bir şekilde artırdı.
Pazartesi günü açıklanan Maliye Bakanlığı verilerine göre, Japon yatırımcılar denizaşırı hisse senetlerinde net 3,27 trilyon yen (22,37 milyar dolar) satın alırken en az 2005'ten bu yana en yüksek aylık toplam yabancı tahvillerden 1,08 trilyon yen çekti.
Kurumsal yatırımcılar uzun vadeli borçlanma senetlerinden 1,99 trilyon yen çekerken, kısa vadeli enstrümanlara net 906,3 milyar yen tahsis etti. Tröst hesapları 2,76 trilyon yen ile hisse senedi alımlarına öncülük ederken, bunu 801,4 milyar yen yabancı hisse senedi ekleyen yatırım ortaklığı şirketleri izledi.
SİGORTACILAR SATIŞ YAPTI
Hayat sigortacıları ise 462 milyar yenlik yabancı hisse senedini elden çıkararak üst üste dördüncü ay net satış yapmış oldu.
ABD Hazine tahvillerinin getirileri, hedge fonların kaldıraçlı baz işlemlerini çözmesi ve denizaşırı yatırımcıların gümrük tarifelerine misilleme olarak ABD borçlarını satması ve ABD varlıklarının güvenli liman statüsüne ilişkin artan şüpheler nedeniyle Nisan ayı başında yükseldi.
Japonya Merkez Bankası tarafından Pazartesi günü açıklanan veriler, Japon yatırımcıların Mart ayında ABD hisse senetlerine 2,12 trilyon yen (en az 2014'ten bu yana en fazla) yatırdığını, Avrupa hisse senetlerindeki varlıklarını ise 21,82 milyar yen gibi mütevazı bir miktarda azalttığını gösterdi.
Bu arada, denizaşırı yatırımcılar Nisan ayında Japon piyasalarında 3,68 trilyon yen tutarında alım yaparak son iki yılın en büyük aylık girişini gerçekleştirdi.
Analistler, Nisan ayı başındaki alımların muhtemelen kurumsal reformlar, yen istikrarına duyulan güvenin artması ve batı piyasalarına kıyasla nispeten cazip değerlemelerin etkisiyle Japon şirketlerine yönelik iyimserlikten kaynaklandığını öne sürdü.
Feragatname:
Bu makaledeki görüşler yalnızca yazarın kişisel görüşlerini temsil eder ve bu platform için yatırım tavsiyesi teşkil etmez. Bu platform, makale bilgilerinin doğruluğunu, eksiksizliğini ve güncelliğini garanti etmez ve makale bilgilerinin kullanılması veya bunlara güvenilmesinden kaynaklanan herhangi bir kayıptan sorumlu değildir.